St. Petersburg'un eski ismi nedir ?

Deniz

New member
St. Petersburg’un Eski İsmi Nedir? Tarih, Mizah ve Biraz da İlişki Stratejileri!

Forumun sıcak köşesinden selamlar! Bugün, bir sabah kahvesiyle başlayan masum bir Google aramasıyla “St. Petersburg’un eski ismi neydi ya?” diye soran arkadaşlara tatlı bir tarih yolculuğu sunuyorum. Ama sadece tarih değil; araya biraz mizah, biraz toplumsal gözlem ve bolca insani bakış da serpiştireceğiz. Çünkü kabul edelim: bir şehrin ismi değişir, ama insanların o isimlere yüklediği anlamlar hiç kolay değişmez.

---

Petrograd mı, Leningrad mı, Yoksa Petersburg’un Ruh Hali mi?

St. Petersburg, Rusya’nın en ikonik şehirlerinden biri. Ancak tarih boyunca bu şehir de kimlik bunalımı yaşamış diyebiliriz.

Kurucu Çar I. Petro, 1703 yılında bu şehri “Avrupa’ya açılan pencere” olarak inşa ettiğinde, adını kendi azizinden aldı: Sankt-Peterburg. Almanca kökenliydi çünkü o dönem Almanya, Rusya’nın modernleşme hayalindeki “cool çocuk”tu.

Ama işler karıştı. 1. Dünya Savaşı patladığında, “Almanca isimli şehir” kulağa fazla düşmanvari geldi. Hemen 1914’te isim değişti: Petrograd. “Daha Rusça, daha millî” bir tını.

Derken Lenin devrimi geldi ve 1924’te “Devrimin babasına selam olsun” diyerek şehir yeniden isim değiştirdi: Leningrad.

Ve nihayet, 1991’de Sovyetler çöktü, halk referandum yaptı, %54 “Eski adı güzeldi” dedi. Böylece şehir tekrar St. Petersburg oldu.

Yani kısaca:

→ 1703–1914: St. Petersburg

→ 1914–1924: Petrograd

→ 1924–1991: Leningrad

→ 1991–…: St. Petersburg (şimdilik!)

Şehrin ismi, neredeyse bir ilişkideki “statü güncellemeleri” kadar sık değişti. “İlişki karmaşık”, “yeni bir başlangıç”, “eski sevgiliye dönüş” gibi!

---

Bir Şehrin İsmi Değişir de, Duygusu Değişir mi?

Düşünün, yıllarca Leningrad’da doğduğunu söyleyen bir nesil var. Şimdi ise pasaportlarında St. Petersburg yazıyor. Tıpkı, bir gün “Ben rockçıyım” deyip ertesi gün “Yok ya, caz daha bana göre” diyen bir genç gibi.

Peki bu sadece bir isim mi, yoksa kimliğin bir parçası mı?

Burada kadınlar ve erkekler arasında da farklı bakış açıları ortaya çıkıyor.

- Erkekler, bu meseleyi genellikle stratejik okuyor: “İsmi değiştiyse, bunun politik bir nedeni vardır.”

- Kadınlar ise daha empatik yaklaşabiliyor: “Ama Leningrad deyince insanların aklında savaş anıları, direniş, kayıplar var. Bu sadece isim değil, duygu taşıyor.”

Ama bunlar klişe değil; çünkü her iki yaklaşım da kendi yerinde haklı. Tarih bazen stratejiyle, bazen duyguyla yazılır. Petersburg’un hikâyesi de tam olarak bu dengeyi yansıtıyor.

---

Forumda Hayali Bir Diyalog: “İsim Meselesi”

> Alexei_92: Arkadaşlar, şehrin adını neden bu kadar değiştirmişler? Aynı sevgilinin soyadını 3 kere değiştirmek gibi bir şey!

>

> Irina_Soul: Ama Alexei, o zamanlar savaş vardı. Düşün biraz, senin kız arkadaşın bile o ortamda soyadını değiştirirdi!

>

> Viktor_Strateg: Mantıklı olalım. Devlet stratejisi bu, duygusal bağ kurmayın.

>

> Lena_Memory: Ama benim babaannem hâlâ “Leningrad’lıyım” diyor. O ismin içinde bir hayat var, Viktor.

>

> Viktor_Strateg: Tamam tamam, duygusala bağlamadan devam edelim, peki şimdi neden Petersburg’a döndü?

>

> Irina_Soul: Belki de herkes kendi kimliğini bulmak istedi. Tıpkı ilişkilerde olduğu gibi; bazen dönüp eski haline bakar, “Aslında o benmişim” dersin.

Bu tür sohbetler, forumların ruhunu oluşturur. Çünkü insanlar sadece bilgi değil, anlam arar.

---

Erkeklerin Stratejisi, Kadınların Empatisi: Gerçek Hayatta Petersburg Sendromu

“Bir şehir, ismini bu kadar sık değiştiriyorsa, biz de arada bir kendimizi yeniden tanımlayabiliriz” diyen bir psikolog tanıdığım var.

Erkekler bu durumu “yeniden yapılanma planı” olarak görür: harita çizer, zaman çizelgesi yapar, olayları sıralar.

Kadınlar ise “içsel dönüşüm” olarak yorumlar: geçmişle barışmak, köklerle yeniden bağlantı kurmak.

Yani St. Petersburg’un isim değişimleri aslında insan doğasının minyatürü gibi. Kimimiz geçmişi yeniden adlandırır, kimimiz sadece ona yeni anlamlar veririz.

---

İsimlerin Gücü Üzerine: Petersburg’dan Bizim Mahalleye

Bir şehir “St. Petersburg” olur da, biz “İstanbul mu, Konstantinopolis mi?” tartışmasına girmeyelim mi?

İsimler, tarih boyunca güç, kimlik ve aidiyet sembolleri olmuştur. Ama asıl mesele, bu isimlerin insanlara ne hissettirdiğidir.

Mesela, birinin “Leningrad” demesi, onun Sovyet geçmişine saygı duyduğunu gösterebilir. “St. Petersburg” diyen biri ise Avrupaî bir kimliği vurgulamak isteyebilir.

Tıpkı birinin “Ben çocuk ruhluyum” demesiyle diğerinin “Ben olgunum” demesi gibi — ikisi de aynı kişidir, sadece dönem farklıdır.

---

Peki Ya Yarın? Yeni Bir İsim Mümkün mü?

Bu şehir, tarihte geçirdiği dönüşümlerle bize bir şey öğretiyor:

Kimlik sabit değildir; zamanla değişir, ama öz kalır.

Belki bir gün tekrar isim değiştirir, kim bilir? “Neo-Petersburg” mu olur, “Petroverse City” mi?

Teknoloji çağında yaşadığımız için artık isimler bile dijital pazarlama stratejisiyle belirleniyor.

Ama hangi isim olursa olsun, orada Neva Nehri akmaya devam edecek, Dostoyevski’nin gölgesi sokaklarda dolaşacak, ve insanlar hâlâ kahvelerini içerken “Bu şehir başka bir şey…” diyecek.

---

Sonuç: Bir Şehrin İsmi, Bir İnsan Hikâyesi

St. Petersburg’un eski ismi sadece bir tarihsel bilgi değil; insanın değişimle, kimlikle ve hatıralarla kurduğu bağın metaforu.

Bir şehir ismini değiştirirken biz de kendi “ben”imizi defalarca yeniden adlandırıyoruz.

Kimi zaman stratejik nedenlerle, kimi zaman kalbimizin sesiyle.

Peki sen olsaydın, doğduğun şehrin adını değiştirir miydin?

Ya da daha derini sorayım: Kendi ismini değiştirme fırsatın olsaydı, geçmişinle bağını koparır mıydın yoksa ona yeni bir anlam mı verirdin?

Belki de cevap, Petersburg’un yıllar önce sessizce fısıldadığı cümlede saklıdır:

“Ben değiştim, ama hâlâ benim.”